p.s. ben 1 n severim!
Aylık arşivler: Ağustos 2011
vega-uçları kırık
Bir sen varmışsın ve biri istiyor seni Karanlıkmışsın onun uçları kırık saçları gibi Hemen arkandan o yürür Kanı aktıkça korkusu gözlerinde büyür Bir sen varmışsın ve biri bekliyor seni Dağınıkmışsın onun en yakını, yorganı gibi Her rüyanda gizlice uyur İstemezsen yalnızlığa uyanmaya mecbur Dileğini tutmuş sayar, sonsuzdan geri Yanarken yanakları üşürmüş elleri
Ah dönebilsen, bakabilsen geri
Unutmuştun, hatırlarsın belki ismini
Yağmurlar yağdığında biri geçerken yanından ellerine Tutunur
Yağmurlar durduğunda biri kaybolur aniden,bilerek unutulur, unutulur
bunu fena sevdim.
Oblomov yerinde durarak ona, uçup giden bir meleğe bakar gibi, hayran hayran bakakaldı. Kendi kendine hüzünle: ” Demek şu an da solup gidecek.” dedi. Yürüyor mu, yürümüyor mu farkında değildi.
” Leylaklar geçti, dünkü güzel gün, hayallerle, sıkıntıyla dolu gece de geçti… Evet! Bu an da geçecek! Dün gece de geldi geçti, fakat yepyeni bir sabah doğdu…”
Oblomov yüksek sesle kendi kendine:
– Bu ne iştir? dedi. Demek aşk da geçiyor. Bense öyle sanıyordum ki aşıkların hayatı sıcak bir öğle vakti gibi rüzgarsız, hareketsizdir. Halbuki sevgide de rahat yok. O da değişiyor, durmadan değişiyor… Bütün hayat gibi.
bak bu bugün oldu ama aslında yarını yaşıyoruz.
İçimden bir ses diyor ki : havada göç kokusu var.
.org
1 tereddüdün romanı’ndan…
Ben bu kitabı karmakarışık okuyorum.Başından başlamadım.Ortasından.Çünkü bazı kitaplar mevzuları için okunmaz.Ben zaten vak’aya ehemmiyet vermem. İnsan ruhunun içi görünmelidir, değil mi?
film izlerken ışıkları açın.
26.5.’11 Perş
Gelince beni bul! Eğeer bulamazsan ki bul. 🙂 Çikolata getir geberiyorum. (…)
by Enix
not: notun devamı bana kalsın xD
syf 51
Gerçek sizi özgür kılar ama insanların istemeyecekleri özgürlükler de olduğunu, uyanmanın dehşetengiz acısını yaşarak,uyanmanın bedelini, uykuya varabilmenin tadını feda ederek anladım. *
Aydoğan Vatandaş